Herkese merhabalar 🙂
Bugün okulumuzda harika bir söyleşi vardı. Basın fotoğrafçılığının gelişimi ile ilgili birbirinden harika iki fotomuhabirlerden basın fotoğrafçılığıyla ilgili harika tüyolar öğrendik. Fotomuhabirlerimiz Abdurrahman Antakyalı ve Ümit Bektaş idi. Harika bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaştılar ve muhabirliği düşünen özellikle savaş muhabirliği konusunda bize yardımcı oldular. Sıcağı sıcağına sizlere aktarmak istedim. Ki yarın benim için çok önemli bir gün youtuberler ile bir söyleşiye katılacağım ve onu da hemen eklemeyi planlıyorum.
Fotoğraflar’ın teknik çekim özelliklerine tam giriş yapmasak da genel özelliklerden bahsedildi. Telif haklarından, fotoğrafların içeriklerinden, savaş bölgesinde muhabir olmanın zorluklarından konuşuldu. Benim için çok kıymetli bir söyleşiydi, her bir kelimesini can kulağıyla dinledim.
Son yıllardan itibaren fotoğrafa olan ilginin artmasıyla kaliteli, içerik barındıran fotoğraf özellikleri geri plana atıldı. Atılmaktan ziyade herkeste bir fotoğraf çekme hevesi meydana geldi. Bazı olaylar meydana geldiğinde bir fotoğrafla bazen her şey anlatıldığı gibi bazen de enformasyona neden olabiliyor. ” X yerinde olay var polis vatandaşa eziyet ediyor ” diye bir paylaşım yapılıyor gidildiğinde öyle bir olayın olmadığı görülüyor. O yüzden fotoğraflar belli bir yerde kullanılacaksa zaman tarih ayarlarının yapılması, ( çok önemli bazı ajanslar için -gerçekçilik payı-) içerik bakımından anlaşılır olması önemlidir.
Slaytta yer alan fotoğrafta çok önemli bir konu üzerinde duruldu. Şimdiki dönemlerde fotoğraflar en çok tercih edilen canon, nikon, contax, kodak gibi önemli markalar değil aipad ve samsung akıllı telefonlardan çekiliyor. Piyasada o kadar fotoğraflar birikti ki kaliteli fotoğrafları bulmak için çok tarama yapılması gerekiyor. Slaytada dikkat edildiği gibi ilk karede onca fotoğraf makinesi varken diğerinde tek bir cihazla çekiliyor. Aslında birazda makineyle değil içerikle ilgilenmek gerekiyor. Düne kadar “ya bu fotoğraf çok güzelmiş” kelimesini rahatlıkla söylerken bugün temkinli davranıyorum önceki beğendiklerimi eleştirir hale geldim. Tabii ki daha iyi bir eğitimden geçmek gerekiyor yolun başındayım daha :)) Bu konuda da doğru adreste olduğumu düşünüyorum. Her şey okul olmasa da iyi bir okulda eğitim almak hayatınızı etkiler, bakışınızı geliştirir.
Slaytta gösterilen fotoğrafın hikayesi ise oldukça ilgi çekici geldi bana… Fotoğrafçının ismini net hatırlamasam da oldukça zor bir savaş döneminde çekilmiş bir kare… Fotoğrafçı bu kareyi silah üretmek için bir logada kullanması için satar ve fotoğrafçı yoğun bir şekilde eleştirilir. Fotoğrafçının yanıtı ise: ” benim yaptığım bu iş bu kadar yanlışsa çocuğuma bakamamamda yanlış”… Fotoğrafçıyı eleştirirken empatiyi unutmamalı ve ön yargılardan uzak olmalıdır.
Fotomuhabirlerimiz dediği gibi hayatında bir kere bile edebiyatla ilgilenmemiş, bir kez bile şiir okumamış insanın işi değil fotomuhabirlik… Savaş muhabirliği ise gerçekten zor bir mecra her işte olduğundan biraz farklı… Maliyet sıkıntılı, maliyeti buldun can güvenliğin yok. Tek amacın hayatta kalmak … Zor bir durumda kaldığında ilk aklına gelen ailen, çocuğun, sevdiklerin oluyor fotomuhabirimizin sözleriyle… O görüntüye nasıl dayanıyorsunuz dediğimizde o bizim işimiz öyle olmak zorundayız cevabını aldık Uzun süre kalındığında pskolojik destek alanlar olmuş fakat her zaman aynı yerde durmadığından ve artık alıştığından işin haline geldiğinden o kadar etkilenmiyorsunuz. Fotomuhabirimiz üç senede ellidört ülke gezmiş bu meslekte olduğundan dolayı… İyi tarafları da var kötü tarafları da… Ailenizden ödün veriyorsunuz her şeyden önce, bir pikniğe bile çıkamaycağınız zamanlar oluyor, çocuklarınızla ilgilenemiyosunuz hatta göremiyorsunuz bile… Ama işinizi seviyorsanız kendinizi adıyorsanız bir nevi eserlerinizde mükemmel oluyor. Sonrasında rahatladığınızda ailenizle ilgilenemediğiniz zamanların telafisini yapmaya çalışıyorsunuz. Zor ama keyifli, adrenalinli bir meslek… Muhabirliği, gazeteciliği, fotoğrafçılığı merak edenlere bugün öğrendiklerimi sizlerle de paylaşmak istedim umarım sıkılmamışsınızdır. Ben dinlerken çok büyük keyif almıştım. :))
Yarın benim için çok kıymatli bir gün ve makyaj kategorisinde ilk paylaşımımı böyle bir fırsatta yazıyor olacak olmam beni çok heyecanlandırıyor.
Fotomuhabirlerimizin hesaplarını merak edenler için :
Tweets by fotomuhabiri
Tweets by bektasumit
Yeni yazılarda görüşmek üzere 🙂
4 yorum
Güzel kızım ne kadarda yakışmışsın o anfi sıralarına ,inşallah sende o sıralara ders anlatacak konuma gelirsin.Sevgilerimle ….
Canımmmm annemmm benimmm çoook teşekkür ederimm :)) En büyük hayallerimden birisi alanımda iyi bir öğretim görevlisi olmak güzel dileklerini her zaman hissediyorum canımmm annemmm, öpüyorum çok güzel annemm benimm :))
Kesinlikle bazı şeyler asla göründüğü gibi değil..
Fotoğraflar, görsel algıya hitap eden bir aracı..
Çevresel faktörlere göre de etkilendiği ortada..
Çok kaliteli bir fotoğraf bazen öyle bir ”zaman/mekan” içerisinde öyle bir şüphede bırakıyor ki insanı..
Belki de sadece bir algı yanılması..
Ben de kimi zaman eskiden çoook beğendiğim bir fotoğrafı daha sonra ”bunu mu çok beğenmişim” diyerek kendimi eleştiriyorum 🙂 Yapıyoruz böyle şeyler maalesef 🙂
Bize göre hobi gibi görünen fotoğraf çekimi, bazıları için nefes almak kadar değerli..
Nefis bir yazı olmuş bitanem <3
Katılıyorum, fotoğrafçılık dersimizin vizesi geldi aklıma 😀 Haber verilen çekilen bir resim ile doğal olarak yakalanan pozlar arasında çok fark oluyor. Bu adımda yeniyim aslında ama bazen öyle fotoğraflar oluyor ki kompozisyonu, ışığı, yansıtılmak istenen duygu her şeyiyle bütün oluyor. Bunun için de bol çekim yapmak gerekiyor. Kesinlikle kuzum o kadar zor şartlar altında öyle güzel kareler çıkıyor ki insanı çok etkiliyor.
Okuduğun için ben teşekkür ederimm balım <3