Merhaba, bloğuma hoş geldiniz 🙂
Bugün sizlere vizede sorumlu olduğum fakat okurken “zorunluluk” değil merak uyandıran ve milli mücadeleyi toplumsal bakış açısıyla ele alan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Ankara romanını inceleyeceğim. Yakup Kadri Karaosmanoğlu öncelikle Fransız edebiyatından etkilenmiş ve Fecr-i Ati akımından yetişmiş önemli bir yazardır. Atatürk’ün yakın arkadaşlarından ve Anadolu Ajansının kurucularındandır. Diğer kitaplarını da okudukça bloğuma eklemeye çalışacağım. Sizin Yakup Kadri’den sevdiğiniz eserler varsa da benimle yorum olarak paylaşın lütfen 🙂
Ankara romanın konusu adından da anlaşılacağı üzere milli mücadele döneminde ve sonrasında Ankara’nın siyasal, toplumsal, sosyal alanda değişiklikleri anlatıyor. Roman kahramanlarından Selma baş karakter ve onun gözlemleri, evlilikleri üzerinden yazarın bakış açısını yakalıyorsunuz. Selma eşi Nazif Bey ile İstanbul’dan Ankara’ya gelir. İlk başta Ankara’yı çok kaba ve sıkıcı bulur. Özellikle komşuluk ilişkilerinde bolca Selma’nın eleştirisini bulmak mümkün. Sonrasında Nazif Bey’in tanıdıkları vasıtası ile arkadaş yemekleri düzenlenmeye başlar. Bu yemekler devam ederken bir taraftan da milli mücadele devam eder. Kütahya Eskişehir yenilgisinden sonra Nazif Bey İstanbul’a kaçar bu esnada Selma hemşiredir ve bu kurtuluş mücadelesini kazanılacağından emindir. Ankara’da kalmaya karar verir ve Nazif Bey Selma’nın gözünde korkaktır. Sonrasında iki evlilik daha gerçekleştirir. Bu evliliklerinde ise toplumsal değişimin izlerini keskin şekilde görmek mümkün. İkinci evliliğinde inkılâp çalışmalarının yanlış anlaşılması göze çarparken üçüncü ve son evliliğinde ise asıl değişimin gereklerine, nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca Karaosmanoğlu kitapta kurtuluş savaşı döneminde asker olan kişilerin sonra siyasete girmesi, farklı işler yaparak “milli mücadele ruhunu” kaybettiklerini gözlüyor.
Milli mücadele dönemine ait kitaplar okumayı özellikle son zamanlarda ihmal edilmemesi gerek diye düşünüyorum. Bu günlere gelirken yaşadığımız onca sıkıntıları, onca zorlukları hiç olmamış gibi görmezden gelenleri, hatta ileri giderek atalarımıza küfür edenleri gördükçe gerçekten çok üzülüyorum. Okumadıkça da maalesef bir şeylerin değişeceğini düşünmüyorum. Bu yüzden özellikle milli mücadele yazarlarımızı ve Nutuk okumanızı tavsiye ederim.
“Çalışmak istiyorum. Fakat, hayatımı kazanmak için değil.” derken, bunun tam aksni düşünüyordu. Bilakis, onca kadının hürriyeti demek, hiçbir hususta erkeğine muhtaç olmaması, ondan bir şeyler beklememesi, ona tabii bulunmaması idi.”
“Bilmem; belki de sizin anladığınız tarzda bir inkılâpçı değilim. Ben inkılâbı hiçbir zaman, hayatın dış şekillerini değiştirmek manasında almadım. Hele, bir konfor ihtiyacı, bir konfor’a eriş cehti manasına hiç alamıyorum. Şüphesiz içimizde yeni bir hayat hamlesiyle çatlayan şey yeni bir şekle vücut verir, yani yeni bir kabuk bağlar. Fakat bu safhada artık inkılâptan bahsedilemez. Burada artık, muayyen bir çeşit hayatın kalıplanışı vardır.”
Fiyatı:14
Yayınevi: İletişim Yayınları
Sayfa Sayısı:235
Türü: Roman
Sizler şu an hangi kitabı okuyorsunuz? Önerebileceğiniz kitaplar neler? Lütfen benimle yorum olarak paylaşın! 🙂 Bloğumu beğendiyseniz “takip et” butonundan, facebook, instagram, Google + ve pinterestten takip ederek yeni yazılarımdan haberdar olabilirsiniz. Kendinize iyi bakın, hoşçakalııın 🙂
20 yorum
Bu kitabı mutlaka okumalıyız. Sizin de dediğiniz gibi özellikle bu dönemde. O küfür edenleri ben de görüyorum. Maalesef çok çirkin şeyler oluyor. Ancak insanlar okuyarak gelişebilir. Bu bir gerçek. Ülkemizde okuma oranı çok düşük…
Ben bir kitap okudum; Bay mozart uyanıyor. Eva Baronsky’nin. Çok güzeldi. Tavsiye ederim:))
Maalesef okuma oranımız düşük fakat teşvik edilmesi gerek diye düşünüyorum. Bunun için de bloglar, sosyal medya, medya bir araç… Öneriniz için ayrıca teşekkür ederim, not aldım mutlaka okuyacağım :)) Çok sevgiler <3
Bu kitabi bende cok begendim herkes okumalı bence sağol canm benm güzel tanitmissin
Çok teşekkür ederim ablacığım 🙂
Universitetdə oxuyarkən bizə təəssüf ki, türk yazıçılarından çox azını tanıdıb, əsərlərini oxutdular. Yakup Kadri Karaosmanoğlu tanımadığım türk ədiblərindən biridir. Tapa bilsəm əsərlərindən oxumağa çalışacam mütləq. Milli mücadilə hər dövrdə ələ alınması gərəkən bir mövzudur məncə. Təşəkkürlər paylaşım üçün.
Umman Hanımcığımm ulaşma fırsatınız olursa okumanızı canı gönülden isterim. Görüşlerinize ayrıca katılıyorum, sevgiler <3 🙂
Tarihi romanlari çok seviyorum. Bu eserini okumamistim.
Canım mutlaka okumanı öneririm. 🙂
Ben de çok beğendim bu kitabııı 🙂
Sevindim canım 🙂
ölümsüz eser,ve harika bir foto 🙂 İyi okumalar canım.
Çok teşekkür ederim 🙂
Bu arada çekilişim var beklerim senide 🙂
Mutlaka bakacağım :))
Milli mücadeleyi konu alan her türlü yazısıy okumaya çalışıyorum bunu da listeme ekledim 🙂
Çok beğendiğim ve Ankara’nın bugünkü yapısıyla da bağdaşan güzel bir kitap bitanem 🙂 okumanı şiddetle tavsiye ederim 🙂
Merhabalar çok güzel yazı tebrikler:-)
çok teşekkür ederim 🙂
İmreniyorum sana maşallah ne güzel değerli kitaplar okuyorsn.
Ayy çok teşekkür ederim :)))