Merhaba, bloğuma hoş geldiniz 🙂
Yaklaşık iki üç aydır intihar eden yazarlara, olaylara karşı ilgim var. İntihar nedenlerini, acıları, insanların psikolojilerini merak ediyorum. Özellikle yazarların eserlerinde içlerindeki karamsarlığı, hatta intihar ettikleri yerleri görmek mümkün… Neyse bu konuda farklı bir yazı hazırlayacağım ama öncesinde Alman yazar Johann Wolfgang von Goethe ‘nin kaleme aldığı Genç Werther’in acıları adlı kitabını yorumlamak istiyorum.
Genç Werther’in acıları kitabının konusu: Werther gençlik çağında evli olan Lotte’ye aşık olur. Eşinin Lotte’yi hak etmediğini düşünse de tek istediği sevdiği kadının mutlu olması…Lotte ve eşi Werther’in aşık olduğunu bildiği için artık hayatlarında istemez. Ama öyle bir an gelir ki Werther umutlanır, Lotte duygularından emin olamaz ve bir gece aniden Werther’in intihar ettiği haberi gelir. Bu süreçleri mektup haline getiren Werther, öyle aşk ve acı doludur ki okurken içim parçalandı. Mektuplarda hayata karşı haklı tavırlarını da sergilemeyi esirgememiş Goethe… Sevdiğim bölümlerin altını çizmeden edemedim.
Kitap çıktığı ve okunduğu dönemlerde Almanya’da intihar eden insanların sayısında artış yaşanmış ve Werther’in giyim tarzı olan mavi ceket sarı pantolon ile insanlar dolaşmaya başlamış. Buna “Werther salgını” denilmiş. Goethe aklından geçenleri Werther’e yüklemiş gibi gelse de aslında hikaye kurgu… Filmini izlemedim ama izlemeyi çok istiyorum. Arkadaşımla kitap hakkında konuştuğumuzda Werther filmde intihar etmedi dedi ama kitapta etti. Belki fark vardır diğer kitaplar ile…Kültür yayınları sonradan ekleme yapmış, diğer yayın evlerine de bakacağım. O zaman, bu bölüm güncellenecek… Edebiyat ile rasyonelliğin kesiştiği bu kitabı hâlâ okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim.
“Siz insanlar,” dedim. “bir şey hakkında konuşurken, hemen şöyle söylemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi: ”Bu aptalca, bu akıllıca, bu iyi, bu kötü!” Bütün bunların ne anlamı var? Sırf bunları söylemek için mi bir olayın iç yüzünü araştırıyorsunuz? Onun niçin olduğu, niçin olması gerektiği, şeklindeki sebepleri kesinlikle açıklayabiliyor musunuz? Böyle yapsanız, yargılarınızda bu kadar aceleci olmazdınız.”
“Hoş hayallerle başımızı döndürürken, bizi dünyanın en mutlu insanı kılan Tanrı bize nasıl davranıyorsa, biz de çocuklara öyle davranmalıyız.”
“İnsanların birbirlerinin huzurunu bozmasından rahatsız olurum ben, en çok da genç insanların hayatlarının en güzel çağında, bütün sevinçlere alabildiğince çok kucak açabilecekleri zamanda birkaç güzel günü surat asarak birbirlerine zehir etmeleri ve ancak çok sonradan kaybettikleri şeyin telafisinin olanaksız olduğunu görmeleri canımı sıkar.”
Yayınevi: İş Bankası- Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı:126
Türü: Mektup türünde yazılmış roman
Fiyatı:10 TL
Sizlerin etkilendiği kitaplar neler? Önerebileceğiniz klasik kitaplar var mı? Benimle yorum olarak paylaşın lütfen! 🙂 Bloğumu beğendiyseniz “takip et” butonundan, instagram, facebook, Google + ve pinterest üzerinden takip ederek yeni yazılarımdan haberdar olabilirsiniz. Hoşçakalıın 🙂
23 yorum
Great post dear,love your blog!
mystylishcorner.blogspot.ba
Thanks 🙂
Thanks :))
Thanks for the post !
Thanks 🙂
Thanks :))
Interesting post!
Thanks 🙂
Thanks :))
O kadar guzel yazmissinki bitmesin istedim yazin.. cok merak ettim kitabi. ilk alisveris listemde olacak
Esy’mm ne güzel bir yorum bu 🙂 Okunması gereken eserlerden olduğunu düşünüyorum bitanemm 🙂
Mutlaka eklemelisin Esy’mm, çok duygulu bir eser seveceğini düşünüyorum. Bu güzel ve içten yorumun için çok teşekkür ederim bitanemm 🙂
Maşallah sana hızına yetişemiyorum hayranım yaa bende sen gibi kitap okumak istiyorum ben bir kitabı 1 ayda anca bitiriyorum.Ve bu sözü çok sevdim:“İnsanların birbirlerinin huzurunu bozmasından rahatsız olurum ben, en çok da genç insanların hayatlarının en güzel çağında, bütün sevinçlere alabildiğince çok kucak açabilecekleri zamanda birkaç güzel günü surat asarak birbirlerine zehir etmeleri ve ancak çok sonradan kaybettikleri şeyin telafisinin olanaksız olduğunu görmeleri canımı sıkar.”
Kuzumm, utandımm şimdi 🙂 Ben de çok sevdim o sözü balım 🙂
Ayy bu yorum karşısında utandımm ki :)) Ben de çok sevdim canım, teşekkür ederim yorumun için bitanemm 🙂
Lise yıllarımda Goethe’den okumuştum, severek okuduğumu hatırlıyorum yalnızca. Yorumunuz da ilgimi çekti, tekrar başlasam iyi olacak. 🙂
Çok etkilendiğim bir kitaptır, okumanızı tavsiye ederim 🙂
Çok güzel ve etkileyici bir kitap eminim farklı tat alacaksınız bir sonraki okumanızda da… Yorumunuz için teşekkür ederim. 🙂
Çok severek okumuştum bu kitabı. İntihar eden ne çok sanatçı var, taşıyamıyorlar kaldıramıyorlar o duygu yoğunluğunu…
Kesinlikle abla, özellikle savaş dönemlerinde yaşayan sanatçılar yaşanılanları kaldıramayabiliyor. Anlamamak çok da zor olmuyor düşününce…
As usual interesting post! Thanks for sharing)
Thanks honey 🙂
Merhabalar Meryem Hanım,
Alman edebiyatçı Goethe’nin kaleminden en sevdiğim yirmi aforizmayı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/goetheden-20-etkileyici-aforizma/
Beni en çok etkileyen şu alıntı olmuştu:
‘’İnsan kendine inanmaya başladığı an Tanrı da yardımına koşar.’’
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.