Merhaba, bloğuma hoş geldiniiiz 🙂
Bugün sizlere geçtiğimiz haftalarda katıldığım; ilk kez gazeteci mensubu olarak kendimi tanıttığım etkinlikten bahsedeceğim: İkinci Uluslararası Ekmek Festivali … Ekmek Festivalini olacağını facebookta Ankara etkinlik sayfalarında görmüş gitsem mi diye düşünmüştüm. Uygulamalı Gazetecilik dersinde ise hocamız bu uygulamaya kim gider deyince heyecanla kabul ettim. Çünkü festivallere katılmayı, farklı kültürden insanlar tanımayı çok seviyorum. Gazetecilik kapsamına bu yazımda pek değinmeyeceğim fakat edindiğim izlenimleri bloğumdaki Eğitim kategorisinde detaylı açıklayacağım. Sadece şu kadarını söyleyeyim hayal ettiğim gazetecilik ile sahada gazeteci olmak arasında epey fark varmış. Bu yüzden ne kadar etkinlik varsa gitmeye çalışıyorum tecrübe kazanmak adına; siz de İletişim Fakültesi’ndeyseniz ya da bu alanda çalışmak istiyorsanız böyle fırsatları değerlendirmenizi öneririm. Daha yazsam bu konu epey uzayacak o yüzden hemen İkinci Uluslararası Ekmek Festivali Programı‘na değinelim. 🙂
İçindekiler
İkinci Uluslararası Ekmek Festivali Ankara
İkinci Uluslararası Ekmek Festivali Ruan Fuarcılık ve Türkiye Fırıncılar Federasyonu işbirliği ile gerçekleşti. 12-14 Ekim tarihlerinde Cermodern’de birbirinden farklı ekmekler ziyaretçilerle buluştu. 10 ülke ve Türkiye’de yapılan ekmekler vardı. Açılış 12 Ekim’de yapıldı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Ahmet Koca, Alman Büyükelçisi Martin Erdmann, Tayland Büyükelçisi Phantipha Lamsudha Ekarohit, Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Jose Gregorio Bracho Reyes, Mine Ataman yer alan önemli isimler arasındaydı.
Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesi gibi köklü üniversiteler de ekmek festivaline destek verdiler.
İkinci Uluslararası Ekmek Festivali Program
Ekmek festivalinde ülkelerin kendine özgü ekmekler, unlu mamulleri yer aldı. Alman ekmekleri çok lezzetliydi bu arada 😀 Ayrıca Siyez ekmeğini de çok beğendiğimi söyleyebilirim. 🙂 Taş fırın ekmeği, ekşi maya, zeytinli ekmek gibi ülkemize özgü tatlar vardı. Ekmekler satılıyordu ve boyutları epey büyüktü. Bu arada çoğu ekmek buzdolabında saklanabiliyor; koruyucu madde içermediği için hem daha sağlıklı hem de uzun süre saklanabilen ekmeklerdi.
Festivalde sadece ekmek yoktu tahmin edebileceğiniz gibi 🙂 Çubuk turşusu, siyez bulguru, peynir çeşitleri, sepetler, ekmek doğrama tahtaları ve bıçakları yer alıyordu. Ayrıca bu sene ilk kez katılan Kırgızistan’ın ekmeği haricinde yöresel kıyafetleri de dikkatimi çekti. Onlar da satılıyordu. Mine Ataman’ın Cennette ilk sofra kitabı da ilgi gösterilen stantlar arasındaydı.
Aşçı okulları ve kursları da festivale katılanlar arasındaydı. Uygulamalı olarak ekmek yapımı gösterildi. Belirli program çerçevesinde ekmekler yapıldı. Hatta açılıştan önce sahnede Venezuella ekmeği yapıldı. Sonrasında konser verildi.
Katılım oldukça yoğun ve ilgiliydi. Kültürleri tanıtmak amacıyla yapılan bu tarz festivallere gitmeyi sevenler için güzel bir etkinlikti bence 🙂 Seneye belki üçüncü kez yapılabilir, gitme fırsatınız varsa mutlaka değerlendirmenizi öneririm.
Eğer gitmek istediğiniz ya da yazısını yazmamı istediğiniz bu tarz etkinlikler varsa benimle sosyal medyadan ya da e-mail yoluyla iletişime geçerseniz çok sevinirim. Hatta daha sık etkinlik yazısı yazmak istiyorum, sizin yönlendirmeleriniz benim için çok önemli bu yüzden canlar! 🙂
Bloğumdaki diğer sohbet yazıları, etkinlikler ve gezi yazılarını okumak isterseniz Hayata Dair kategorisine ışınlanabilirsiniz.
Bloğumda yayınlayacağım yazılardan haberdar olmak için Instagram, Facebook ve Google Plus hesaplarımı takip edebilirsiniz. Hoşçakalııın