22 Haziran 2018… 26. yaş günüm… Her doğum günümden biraz daha kendimi olgun hissettiğim yaş… Bu sene hiçbir şey yapmak istemedim hatta öyleki evden bile çıkmadım. Arkadaşlarımla erken kutladım, sevdiceğimle kutlamayı erteledim. Kendimle baş başa kalmak istedim. Sabah, kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Spotify listemden sevdiğim müzikleri açtım. Yavaş yavaş yaptım tüm işlerimi… İş derken kahvaltı hazırlamaktan bahsediyorum. 😀
Kahvaltımı yaparken acele etmedim. İşlerimi yetiştirmem lazım, hemencecik kahvaltımı yapayım kalkayım şeklinde değil. Ağırdan alarak, kahvaltının tadını çıkararak, müziklerime eşlik ederek… 26 oldum sonuçta, bir daha gelmeyecek yaşlarımız… Sağlıklıyım, her zamankinden daha enerjik hissediyorum. Ama içimde bir şeyler var, her zamanki benden uzak, varlığına alışamadığım bir duygu… Onu bulmaya çalışacağım bugün… Asıl yalnız kalma amacım kendimde değişimi bulmak, ben kimim ve ne istiyorum onu bulabilmek… Acele etmeden, kendimi kandırmadan, duygularımı, kendimi tanıyarak düşünmek istedim. Ama biliyorum ki bu bir günde olacak iş değil. Geçmiş deneyimlerim, okuduklarım, duyduklarım her şeyi etkileyecek ya güzel bir yol çizecek ya da beklediğimden daha kötü olacak her şey… İyi olmasını istiyorum, iyi olması için neler yapılabilir onu düşünmeye başlıyorum.
Bana her zaman çalışmak iyi geldi. Öyleki birçok kez güvenim kırıldı, beklemediğim şeyler yaşadım. Bu dönemlerde hep unutmak için bastırdım birçok şeyi, bazen deli gibi ağlarken en ağırlarını tek bir göz yaşı dökmeden kendimi işe odaklayarak atlatmaya çalıştım. Acının yaşanması gerektiğine inananlardanım; bu yüzden artık acıyı ertelemiyorum, duygularımı bastırmıyorum. Eğer bastırırsam içimde farketmeden öyle büyüyor ki duygularımı, kendimi göremez oluyorum. Bunu nerden mi anlıyorum? Bir konuda sinirlendiysem aşırı tepkilerim ve hırslarım oluyor. Bazen bu hırs bana başarı olarak dönse de psikoloji adına hiçbir şey kalmıyor. En güçlü görünenlerin ya da görünmek için çabalayanların derin yaraları olduğunu fark ettim.
26 yaşımda bana yabancı gelen duyguyu da buldum. O da sabır… Hep sabırlı olduğuma inanırdım ama bu sene sabırla başka bir ilişkimiz oldu. Ben başarı odaklı çalışan bir insanım, başarı bana mutluluk veriyor. Ama bu başarı kavramı da her zaman aynı kalmıyor. İstediğim başarılar hemen çalışıp elde edilecek şeyler değil. Özellikle iş anlamında ve özel hayatımda her şeyi akışa bırakıp zaman tanımaya çalışıyorum. Hiçbir şeyi acele getirmeden ama yerinde saymayarak… İstediğim öyle bir hayat var ki neredeyse çocukluğumdan beri hayalim, bunun için okulumun bitmesini bekliyorum. Her başarıya hemen ulaşmayı seven ben bu yaşımda çok daha sabırlı olacağım. Belki gücümü kıracak şeyler yaşayacağım, yara alacağım ama durmayacağım.
Herkesten çok kendime güveneceğim. Yapmak istediklerimi yine ben seçeceğim. Hatalarım da benim olacak kazançlarım da her zaman olduğu gibi… Bu süreçte siz de benimle olacasınız. 🙂 Gittikçe büyük bir aile oluyoruz ve bu bana inanılmaz güç veriyor, iyi ki varsınız. <3
Yeni yaşımda, daha çok spor yapmak, başarılı ve mutlu olmak, yeni şeyleri denemeye cesaretli olmayı ve sevdiklerimle olmayı seçiyorum. Hoş geldin yeni yaşım, mutlu ve başarı dolu geç!
Doğum günü yazısı olarak niteleyebileceğim deneme yazım aslında kendimeydi ama sizinle de paylaşmak istedim. :)) Fotoğraflarımda bana eşlik eden dünyalar tatlısı, biricik yiğenim <3 Çocuğum olsa ancak bu kadar severim 🙂 Bu arada mutlu olmanın yollarını arıyorsanız parka gidin. Ben son bir ayda çok fazla gidiyorum, çocukların enerjisi inanılmaz iyi geliyor ve her çıkmazda yol gösteriyor bu bıcırıklar :))
Bloğumdaki diğer sohbet yazılarını okumak isterseniz Hayata Dair kategorisine ışınlanabilirsiniz. 🙂
Bloğumda yayınlayacağım yazılardan haberdar olmak için Instagram, Facebook ve Google Plus hesaplarımı takip edebilirsiniz. Hoşçakalııın 🙂