Amasra-Safranbolu Gezisinden Kalanlar

Merhabaa,  bloğuma hoş geldiniz 🙂

Son dönemlerde yaşanan üzücü ve yıpratıcı olaylar nedeniyle bloğumda yazı yayınlamama kararı aldım. Umut etmekten, sabır dilemekten başka işimizi iyi yapmamamız ve günlük hayatımızı aksatmamızı isteyenlere fırsat vermeden hayata tutunmak gerekiyor. Ancak bu şekilde ayakta kalıp güçlenebileceğimizi düşünüyorum. Ayrıca ilerleyen günlerde bloğumda sohbet yazısına yer vermeyi düşünüyorum merak ederseniz sağ kutucuktaki “takip et” butonuna tıklayarak gelecek yazılarımdan haberdar olabilirsiniz.

2016 bitmeden yapılacaklar listemin başında Aralık ayında Ankara’dan birkaç günlüğüne kaçış planım vardı.  Tam nasıl yaparım  diye düşünürken Afsad’ın uygulama gezisini fırsat bilerek hemen kaydımı yaptırdım. Öğrencilere yönelik bir geziydi ancak son dakikaya kadar bekleyip “boş yer var mı, dışarıdan tanıdık getirebilir miyiz” diye fırsat kollarken son bir kişilik yere de sevdiceğimin ismini yazdırdım. Gezi 3- 4 Aralık’taydı. Hava şartları oldukça ürkütücü olmasına rağmen daha güzel fotoğraflar çekeriz, eğleniriz diyerek kendimizi motive ettik 😀

Yaklaşık 40 kişiydik. Öğretmenlerimizin eşliğinde yolculuk bir eğlenceye dönüşti. Cumartesi sabah 07.30’da Ankara’dan hareket ettik. Yol boyunca beğendiğimiz yerde durarak fotoğraflar çektik soğuktan bahsetmeyeceğim çünkü vücudumuzu hissetmiyorduk 😀

İlk olarak Bolu’da durduk. Beş karış kar vardı, abartmıyorum. 😀 Ama manzara şahaneydi. Kar, ışığı çok fazla yansıttığı için nasıl fotoğraf çekmemiz gerektiğini hocalarımız bizzat yerinde anlattı; biz de elimizden geldiğince çekmeye çalıştık. Ben fotoğrafları zeminde çekmeyi sevdiğim için eğildiğimde üstüm başım full kar oldu, ee tabii sevdicek de bu durumda bol bol dalga geçip eğlendi 😀

Bartın’a yaklaşırken hepimiz acıktık. Yol üstünde hocalarımızın tanıdığı iyi sucuk ekmek yapan  bir dükkana girdik. Övüldüğü kadar vardı, dükkan sürekli soyuluyormuş şaka değil; bu arada enfes sucukları vardı fiyatları ile düşünüldüğünde gayet iyiydi bence :)) Fiyatı ise ayran sucuk ekmek kişi başı 11 TL idi.

Amasra’ya geldiğimizde ilk otele gitmeye karar vermiştik ama vakit azaldığından çekim yapıp sonrasında yerleşmeye karar verdik. Amasra’nın her bir köşesini sevdicekle dolaştık, bol bol fotoğraf çektik. Amasra’nın o soğuk havası çarpsa da sıcacık mekanlarda çay içmenin keyfini, sıcaklığın o güzelim tadını hissetmek cennette olmayla eş değerdi. 😀 Sahilden vuran o buz gibi havayı düşündükçe hala üşüyorum canlar 😀 Ee tabii  Ankara bile şu an iyi geliyor bize 😀

Otel Asyam’da kaldık. Oldukça temiz ve ilgililerdi. Özellikle sabah kavaltıda deniz manzarasının keyfini çıkarmak, edilen sıcacık sohbetleri hafızama kaydettim. Cumartesi akşamı otele yerleşip bir saat dinlendikten sonra akşam yemeği için Çeşm-i Cihan Restauranta gittik. Servis, ilgi, şahaneydi. Sevdicekle birlikte fazla balık tüketemediğimizden tadımlık olmasına özen göstererek hamsi, palamut vs. balık çeşitlerini tadarak bıraktık. Sonrasında tatlı ve meyve ikramları ile temiz havanın açtığı iştah ile midemizi doldurduk. 😀

Gece çekimini otelde yapacağız iyi diyerek otele geçtikkk amaaaa hocalar otele geldikleri anda “hazırlanın çekimi sahilde yapacağız” dediklerinde üşümüş ellerimi, burnumu, tüm vücudumu düşündüm. Gözlerim açıldı ve doğru odanın yolunu tuttuk sevdicekle 😀 Bir kat daha kıyafet giyindim, hareket edemez durumdaydım kat kat giysilerden siz düşünün 😀 Sonra sahile indik ama herkes titriyor, kafalar iyi 😀 Neyse çekimlerimiz harika geçti hayatta çekemem dediğim bir sürü fotoğrafla gece çekiminden ayrılıp otele geldik. 🙂 Gece sevdicekle bol bol sohbet edip Amasra’ya tekrar geleceğimize söz verdik. Amasra’yı hep iyi anacağım :))

Gece öyle güzel uyumuşuz ki anlatamam tüm günün soğukluğunu bir uykuyla atıp güne enerjik başlamak uzun süredir nasip olmuyordu 😀 Eşyalarımızı toparlayarak kahvaltıya çıktık ve manzara beni benden aldıııı 😀 İnstastory’de paylaşmıştım takip etmiyorsanız instagramdan takip ederek günlük neler yaptığımı anında öğrenebilirsiniz :)Sonrasında bir saat zamanımız vardı biz de kemere köprüsünü ve sahili son kez ziyaret edip fotoğraf çekerek gara doğru ilerledik. Bu arada otobüste çekiliş yapacağımız için hediye almayı ihmal etmedik tabii 🙂

Daha sonra Karabük- Safranbolu’ya geçtik. Yine bazı noktalarda durarak çekimler yaptık, takıldığımızda hocalarımızdan yardım aldık. Safranbolu’nun o muhteşem evleri beni küçükken de etkilemişti hala eski izleri bulmak beni inanılmaz mutlu etti. Anıların, yaşanmışlıkların biriktiği bir mekan bulduk.

Ev yemeklerinin yapıldığı, duvarda her çeşit dilden duygu ve düşüncelerin notlar halinde bırakıldığı mekan soba ile ısıtılıyordu ve bizde hemen küçükken olduğu gibi sobanın yanında elimizi ısıttık.  Yemekler de harikaydı bu arada 😀 Sonrasında yine çekimler yaptık sonradan farkettim ki sevdiceğim ilk başlarda azıcık sıkılırken sonradan bir baktım “şunu da çekelim, bak buradan mükemmel fotoğraf çıkar” diyerek elimden fotoğraf makinemi alıyor 😀 İkna çabam devreye girdi hemen, sevdicek de fotoğraf makinesi alacak hem deeee canoooonnn 😀 Tabii ilk deneyen ben olmak istiyorum ama neyse 😀 😀

Ankara’ya dönüşte otobüste çekiliş yaparak birbirimize hediyeler verdik, bize mumluk çıktı. Çok sevindik ve Çağrı mumları sevdiğimi bildiğinden ikisini de bana vererek centilmenliği elden bırakmadı :)) Bu arada ailelerimize hediyeler almayı da ihmal etmedik 🙂

Ankara’ya geldiğimizde hepimiz yorgunduk ve saat oldukça geçti bize göre.. Hemen taksiye binerek evin yolunu tuttum, akşam aileme sımsıkı sarılarak bana verilen her şey için binlerce kez şükrettim. 🙂

Umarım keyifle okumuşsunuzdur çünkü ben yazarken ve yaşarken çok eğlendim 🙂 Fikir ve sorularınızı benimle yorum olarak paylaşmayı unutmayın lütfen !  Bloğumu beğendiyseniz sağ kutucuktaki veya alt sağ köşecikteki “takip et” butonundan, instagram, facebook ve pinterest hesaplarımı takip ederek yeni yazılarımdan haberdar olabilirsiniz. Kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın 🙂