Herkese merhabalar 🙂
Arayı bu aralar çok açıyorum farkındayım fakat hem okul hem de yapmam gerekenler birikince her şeyden soyutlanma ve birazda kendi içime dönüp yeni kararlar almaya başladım. Bu kararlar arasında tabii ki burada daha kaliteli içerik ve teknik görsellerle ilgili planlarda mevcut. Hayatımdaki önceliğimi, amacımı anlattığım yazıyı okumak isterseniz Tık Tık ! Konuyu fazla uzatmadan filme geçeyim artık 🙂
Geçen haftasonu canım sevgilimle film keyfi yaptık ve ben mutlulukla çıkarım filmden diye hayal ederken film bizi öyle çarptı ki anlatamam. Kızılayın o soğuk gecesinde içimiz hüzünle doluyken tenimize çarpan soğuk bizi ferahlatamadı. Filmin yönetmeni Dondurmam Gaymak ve Leyla ile Mecnun dizisinin yönetmeni olan Yüksel Aksu karşımıza öyle muhteşem sahnelerle çıkmış ki etkilenmemek elde değildi. Yüksel Aksu deyince akla zaten ege şivesi gelir. BU filmde de Muğla’nın o muhteşem manzaraları, tütün tarlasındaki sahneler, halkın söylediği o muhteşem ezgi ve ritm içinizde bir yerlerde kalıyor. Öyle ki bu hafta kalktığımda içimden tekrarladığımı farkettim. Oyunculara geçecek olursak; Berat Efe Parlar, Cem Yılmaz, Ümmü Putgül, Okan Avcı yer alıyor. Başrolde Cem yılmaz’dan ziyade Berat Efe Parlar yer alıyor. Oyuncu kadrosu, müzikler, sahneler Türk filmlerinden beklentim kanısını biraz yumuşatmam gerektiğini anlattı. Müziklerin bestecisi Türk musikisini yakından tanıyan Evanthia Reboutsika ait.
Hemen çok detaylara geçmeden konusuna değineyim. 1970 yıllarında, bir kasabada yaşayan Adem ilkokulunu yeni ve başarılı bir şekilde bitirmiştir. Yaşıtlarına göre geleceği parlak, çalışkan ve duygusal bir çocuktur. Yazın gazozcu Kemal’in yanında çalışmak ister. Böylece sevdiği kıza da istediği gazoz kapaklarını verebilecektir. Fakat Ramazan yaza denk gelir ve oruç tutmak isteyen Adem hem çalışır hem de herkesten gizli oruç tutmaya çalışır. Siyasi konularda çok fazla içerik var fakat değinmeyeceğim. İzleyin – izlettirin diyorum. Kapitalist sistemi, ailemizi vatanımızı seçemeyeceğimiz fakat sevmekten başka çaremiz olmadığını da anlatıyor. Özellikle vatanımızın o yeşilliklerini Bakanlara tanıtmayın elden gider diye de içimden geçirmedim değil 😀
Geleneksel yapıyı eleştiren muhteşem bir eserdi. Böyle yönetmenlerimiz iyi ki var. Hem içinde sıcaklık hem hüzün hissettiriyor. Eğer eleştiri filmlerini seviyorsanız mutlaka izleyin. Benim gibi çok duygusalsanız ağlarsınız. Aşk, duygusal filmlerde değil de bir şeylerin anlatamama zorluğunda ağlıyorsanız yalnız değilsiniz. Eğer sizde benim gibiyseniz yorum bırakmayı unutmayın yalnız hissetmeyim kendimi 🙂 Son diyeceğim yine İZLEYİN – İZLETTİRİN !