Kadının Fenni~ Feyza Altun Meriç

Merhaba bloğuma hoş geldiniz 🙂

Benim için oldukça özel bir kitap ile sizlerleyim. Öncelikle Feyza Altun kimdir ondan bahsedeyim. Feyza Altun Marmara Hukuk Fakültesinden mezun oldu ve Altun Hukuk & Danışmanlık bürosunda avukatlık yapmakta. Tarafsız Çalışan Anneler Platformu kurucusu ve feminizm hareketinin savunucu. Feyza Altun aslında biz kadınların destekçisi ve kadınların insan olarak görülmesini sağlamak için adaleti ve kadınların değerini, kadınların yapabileceklerini göstermek için yoğun çaba sarf etmekte… Özellikle kendisi ile tanışma ve sohbet etme fırsatı bulmuş biri olarak gerçekten başarılı ve sohbetine doyum olmayan bir kadın ayrıca hukuk fakültelerinde öğrencilere konferans veriyor. Yazının en altına Feyza Altun konferansı ve Tedx konuşmasının linkini ekleyeceğim. Mutlaka tedx konuşmasını da dinlemenizi tavsiye ederim. Kadınların ötekileştirilme şekillerini, kadınların ve erkeklerin eşit şartlar altında yaşaması için en az 117 yıl gerektiğini ki bu oldukça uzun bir zaman ve kadınlar lehine gelişen oldukça az olay varken bu süre uzayabilir.

Kadının fenni kitabı sadece kadınlar için yazılmış olabileceğini düşünebilirsiniz fakat öyle değil. Hem kadınlar hem de erkekler okumalı hatta hukuk öğrencileri, adliye çalışanlarının mutlaka okuması gerekiyor. İçerisinde öyle hikayeler barındırıyor ki ayrıca kitabı kapatıp haberlere göz attığınızda can yakan kadın cinayetleri ya da kadın şiddetini aktaran bir metinle karşılaşmanız mümkün… Cinayet davalarında gereksiz “tahrik indirimi”, “takım elbise indirimi” ve işin kötüsü kadınların gerçekten başarılı bir hâkim, savcı, avukat olabileceğinin düşünülmemesi ve bunu hukuk okumuş insanlar tarafından da gösterilmesi… Bu yüzden belki de onca kadının öldürülmesi, öldürülmesine göz yumulması, çocuk gelinlerin giderek artması… Bu tür vakalara karşı etkili cezaların uygulanması gerekiyor.  Hukuki olarak kanunların yaptırımları iki şekilde ele alınıyor. Birincisi suçu işleyenin cezasız kalmaması ikincisi ise toplumda bu suçu işlemeyi düşünenlere caydırıcı güç olması ve toplumda düzensizliğin giderilmesi görevini üstlenir. Bizde bu ikisinde de maalesef aksaklık bir tutarsızlık var.

Feminizmin yanlış anlaşılmasından  korkulacak bir şey gibi anlaşılıyor. Çoğu zaman ben de erkek arkadaşımla bu konu hakkında farklı fikirlerde bulunuyoruz. Feminizm kadınların erkeklerden üstünlüğü ya da kadınların erkeklerden nefret etmesi anlamına gelmemektedir. Feminizm kadınların erkeklerle her anlamda eşit olmasını ve kadınların gerek özel hayatlarında gerekse iş yaşamlarında kendilerini ifade etmelerini ve anlaşılmalarını sağlamaktır. Anlaşılmak içinse karşı tarafın kadının değerini bilmesi kadını insan olarak görmesi gerektiğini, her şeyden önce kadının kendi değerini bilmesi gerekir. Kadın kendi değerinin bilincinde “namus” adı altında dayatılan ve küçük yaşlardan itibaren gerek fiziksel gerekse psikolojik tacizlere göz yumulması her geçen gün çocuk istismarlarını artırmaktadır. Bu arada Feyza Altun’un son dönemde çocuğunu teşhir etme adı altında bir çalışması var aslında bu çalışma kendi çocuklarını ya da başka çocukların sosyal medyadan, blogdan farklı mecralardan paylaşılan çocuk videoları ve fotoğrafları ile aslında çocukların mahremiyetine zarar verildiğini, çocuklarında bir birey olarak görülmesi gerektiği ve sonrasında çocukların utanacağı pozların paylaşılmaması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca birçok kampanya başlatan Feyza Altun özellikle arabaları kaldırıma park edenler için bir afiş hazırlamıştı uzun süre önce onun çıktısını alarak kaldırımda gördüğünüz arabanın ön camına bırakabilirsiniz. Ben özellikle Ankara’da Dikimevi, Çankaya, Bahçelievler’de sık rastladığım için bu bölgelere bırakıyorum. Çoğu zaman kaldırımda araba olduğu için bebek arabaları tehlikeli yollardan geçmek zorunda kalıyor. Ayrıca çocukların iş yerinde bulunmaması gerektiğini savunanlara karşı Feyza Altun adliyeye çocuğu ile gidiyor ve olay oluyor. Bazı kadın arkadaşları çocuklarının iş yerinde olmaması gerektiğini savunurken bazı erkek hakimlerin “bizim hanımda çok yoruluyor bebeğinizi yan tarafıma oturtayım” diyerek yardımcı olan da çıkıyor diyor. Aslında burada kadınların kadına yaptığı haksızlığı görmek mümkün… Kadınlar erkeklerden önce birbirlerine engel olmaya çalışıyor maalesef… Her şeyi kıskanan, onun olmasın ben hep daha iyi olayım, “şeytan o”, “yılan kadın” yaftalaması ile içlerindeki kini kusan yüzlerine gelince seviyormuş muamelesi yapanlarda yok değil…

Ben de bir kadınım. Başıma onlarca olay gelmesine rağmen toplumun erkekliği yüceltmesine karşı çıkıyorum. Kadın olduğum halde başka kadınlar tarafından küçük görüldüğüm oluyor ya da hakkımda olup olmadık şeyler uyduran ve sürekli git gel yaşayan kadınlara rastlıyorum. Her şeyden önce kadının kadına yaptığı haksızlıklar zoruma gidiyor. Kadının kendi değerinin, gücünün, eşsizliğinin, duygu yoğunluğunun, tutkusunun, insan olduğunun, hiçbir şeye yetişme çabasının olmadığını, yaşamın ortak değerde paylaşılması gerektiğinin farkında olması gerekiyor. Ben bunları biliyorum, bana karşı kin duyan kadınların zor zamanlarında neden diye sormadan ellerini tutuyorum, biliyorum ki onun elini ben bir kadın olarak tutmazsam daha kolay ezilir daha çok acı çeker ve ben bunu kaldıramam. Kadın sevecek, her şeyden önce kendini…Yarım ya da eksik kadın yoktur bunun bilincinde olarak… İsterse çocuk doğuracak isterse doğurmayacak, kendi seçimi olacak. Çocuğunu en şekilde yetiştirmek için önce sürekli kendini geliştirecek, çevresine örnek olup, örf ve adetleri modernlikle örecek… Komşu ilişkilerini öğretecek, kırmamayı, sevmeyi bir kuşu, bir insanı…

Bizi mücadele kurtaracak, hukuku yanımıza alarak, kadının her şeyi güzelleştirdiğinin farkında olarak… Bir kadının duygularını bilmeden iftira atmadan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmadan daha da sonra mesleğine laf söylemeden, kendini bilmezlik yapmadan, her başına bir iş geldiğinde başkasını suçlamadan, kendi ilkelerinden ödün vermeden yürümeli bir kadın… Her şeye yeniden başlayabilmeli ve kadın kendi kendine yetebilmeli… Mümkünse çalışmalı, üretmeli, ayakları üstünde durmalı, bir erkeğe saygı duymalı, çok çok sevmeli, ondan bekleyeceği şey maddi değil manevi olmalı… Her şeyden önce güzelliğinin eşsizliğinin farkında olmalı kadın… Değerlisiniz, eşsizsiniz, düştüyseniz kalkacaksınız, kadınların tabiatı yeşillenmek, yaşanılır kılmak, hayat vermek, bir bebeğe, bir ağaca, bir hayvana…

Konudan biraz kopmakla birlikte içimi dökmüş olabilirim. 🙂 Kısaca kadının fenni kitabını okuyun. Okutun efendim 🙂

Feyza Altun Hacettepe Konferansı

Feyza Altun Tedx Konuşması

Yeni incelemelerde görüşmek üzere 🙂