Okumak Yazmak ve Yaşamak Üzerine ~ Schopenhauer

Herkese merhabalar 🙂

Kitap okuma anlayışımı bir süre önce değiştirdim. Bunun okuduğum bölüm ve ilgi alanlarım oldukça etkiledi. Önceleri daha popüler, kadın romanları okurken şimdi daha felsefi, düşündürücü, tarihi romanlara yöneldim.
CAM02206
Hayatımın kitaplarından biri oldu. Tüm bildiğim, duyduklarımın üzerinde yeniden düşünmemi sağladı. Hayatla iç içe somut örneklerle desteklenmiş, kitap yazarken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin üzerinde duran ve düşünmenin üzerinde farklı bakış açıları geliştiren felsefi bir kitap…
CAM02210
Schopenhauer’ın hayatı beni derinden etkiledi. Özellikle babasının intihar etmesi ve onda oluşan büyük değişmeler fikir ve yazın hayatına yansımış. Schopenhaour’un en önem verdiği konulardan biri feministlik.. Bana birazda schopenhauer entellektüel anarşistmiş gibi geldi. Çünkü marjinal fikirleri kendi içerisinde çözümlemiş ve hayata geçirmek için aforizmalar oluşturmuş…
CAM02208
Yazar ne kadar kötümser olsa da bazı noktalara hak verdim. Dünyanın sefalet ve ıstırapla dolu olduğunu eğer bunlardan kurtulursa bu sefer can sıkıntısına kapılacağını vurguluyor. İnsanların içinde bulunduğu durumların düşünce yapısını etkilediğini savunuyor. Bu kitapta farklı bakış açılarını öyle özümsüyorsunuz ki bildiğinizi sorgulamaya başlıyorsunuz. Yazarın bu eleştirel tavrı beni kendine bağladı.

CAM02215
Duyduğumuz en klişe laflardan biri benim dostlarım kitaplardır sözünü yazar yerden yere vuruyor. Sığınmalı bir fikir olarak görüyor ve dostluğun bu anlamda kurulamayacığını savunuyor. Schopenhauer’e göre yazma eylemini herkes yapmamalı bu konuda özellikle eleştirileri oldukça sert… Yazdığını bilmeyenleri desteklemek ahmaklık ve budalalıktan başka bir şey olmadığını söylüyor. Özellikle bunlara destek veren dergileri önemsiz görüyor. Gerçekten önemli konuları belli bir olgunluğa erişmiş düşünür insanlar para karşılığı beklemeden yazmalı, sadece yazmak için yazanlardan uzak durulması gerektiğini, o tür kitapları alanlarında ahmak olduğunu vurguluyor.
CAM02218
En etkilendiğim noktalardan biri de okuma için zaman olmadığını vurgulayan insanların, dolu olarak tabir ettiklerinde neler yapıyorlar da okumaktan daha değerli oluyor. Dolu diye söyledikleri zaman dilimini gerçekten kaliteli mi geçirdiklerini sorguluyor. Eğer insanın elinde olsa kitapları alıp okumak gibi saatinde alınabilecek bir kavram olsaydı onu satın alacaklarını vurguluyor ve bu durumun da çok ahlaksızca buluyor. Tabiiki kitapların satmanın yanlış olduğunu, kitap ya da eleştiri yazanların imza atmaya çekindikleri ve en güvenilmez, korkak insanların oluşturduğu grup olarak belirliyor.

Kitaptan ben çok etkilendim, tekrar okuyacağım güzel kitaplardan biri. Açıklamalardan daha fazlası ise kitapta… Felsefi kitapları sevmiyorsanız fakat kitap yazmayı düşünüyorsanız bakış açısı kavramını iyice özümsemek için okunması gereken bir eser..
Hoşçakalın ! 🙂

Bunları da beğenebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir