Ben Geldimmm!

Merhaba, bloğuma hoş geldiniz 🙂

Ağustosun başında ailemle bir haftalık tatile çıktım. Sosyal medyadan takip edenler bilirler (eğer hâlâ etmiyorsanız yandaki yahut aşağılardaki hesaplardan alın canım böylelikle birbirimizden daha çok haberimiz olsun değil mi 😛 ) bol bol gezdim geldim yine 😀 Benim tatil anlayışım biraz farklı… Genellikle tatilde neler yapılır? Dinlenilir bol bol, keyifli aktiviteler vs. yapılır ya hıh ben de aralıksız gezme olarak algılanıyor. 😀

Konuyu baştan alayım efenim tatile gitmeden önce de bloğa bir süre ara vermek zorunda kaldım. Bunun nedeni sağlık problemlerimdi. İshali neler geçirir  yazımda bahsettiğim gibi uzun süredir ishal sorunu yaşıyordum ve hâlâ geçmemişti. Öyleki annemle bir gün alışveriş merkezine gezmeye gittik ve abartmıyorum sürekli tuvalete gidiyorum. Eve nasıl gideceğim falan diye düşünürken sanki mideme düğümler atılıyor, soğuk soğuk terliyorum. Bu ilk defa başıma gelmese de annemin yanında ilk kez oldu ve annem ertesi gün kolumdan tutarak erkenden doktora götürdü. Üç günlük hastane koşuşturmasından sonra enfeksiyon kaptığım ortaya çıktı ve ciddi bir şey olmadığı söylendi. Aslında başlarda bağışıklığımın zayıf olduğu ya da vitamin eksikliğinden olabileceği söyleniyordu etrafımdan ama yapılan tetkiklerde bir şey çıkmadı çok şükür… Bir de ishali stresli dönem çok etkiliyormuş doktor zor durumda kaldığında ya da çok stres olduğun zamanlarda da ishalinde artış gösterebilir dedi. Yani her şey psikolojikmiş aslında… Her neyse sonunda muayene oldum ve kendime daha çok dikkat ediyorum.

Sonuçlarımı aldığım günün akşamında otobüsle Antalya’ya tatile gittik. Otobüs firmasından ise Kamil Koç’u tercih ettik ve çok memnun kaldık. Öyleki giderken önümde oturan kişi Antalya’ya gidene kadar kavga etti muavinle fakat muavin inene kadar saygıda kusur etmeyerek görevini yerine getirdi. Çalışanlar, hizmetleri gerçekten çok iyi Kamil Koç’un… Ailece tercih ettiğimiz tatil mekanı genellikle Alanya oluyor bizim ve denize gitmediğimiz zamanlarda turistik gezilecek yerlere gidiyoruz. Alanya’da Damlataş’ta konakladık. Bu arada geçen seneye oranla epey çalışma var ve sürekli kendini yenileyen huzur veren bir yer….Bu arada Alanya’da neler yapılır nerelere gidilir geçen sene uzun uzun yazmıştım, hayata dair kategorisinden ya da arama kısmına yazarak bulabilirsiniz. Alanya’da gezilecek yerileri özetlemem gerekirse:

• Damlataş plajına mutlaka gitmelisiniz. İki tarafında dağlar var ve sol tarafta kalenin surlarını görebiliyorsunuz.
• Damlataş plajının üst kenarında Damlataş mağarası var. Astım hastalarına iyi gelen bir hava akımı var mağarada ve oldukça soğuk… Sarkıt ve dikitler göz alıcı ve çok güzel bir yer…
• Oba’da incekum plajı tam yüzmelik plaj… Yüksek sesli müzik olmasın denizi dinleyeyim derseniz uğramınızı tavsiye ederim.
• Alanya deyince kale’ye uğramadan olmaz elbette… Alanya kalesinden tüm alanya ayaklarınızın altında ve her yeri görebiliyorsunuz. Alanya kalesine giriş ücretli hatırladığım kadarıyla 40 TL giriş ücreti vardı.
• Kızılkule’yi gezebilirsiniz. Kenarında mutlaka oturmalısınız. Şahane manzarası vardır.
• Alanya limanında sergiler, gemi – yat turları var.
• Paraşüte binebilirsiniz.
• Dim mağarasına gidebilirsiniz. Dim mağarasına kadar çıkmışken Dim çayına gitmemek olmaz. Balık ve et yemekleri harika oluyor. Ayrıca dim barajı görülmeye değer yerler arasında…
• Bu sene (2017) Damlataş’ın oradan kaleye kadar telefirik yapılıyor. Teleferiğe binebilirsiniz.
• Sütçü İmam dondurmacısını bulun efenim 😀 Şahane dondurması vardır, yerseniz teşekkür edeceğinizden eminim 😀

Tatilde sabah erkenden kalkıp gece yarılarına kadar gezdim desem abartmış olmam sanırım 😀 Sabah 08.00 gibi uyanıp hazırlanarak doğru plaja koşuyordum 😀 Plajda uzun uzun yürüyüşler yapıp fotoğraf çektim, insanlarla tanıştım, sohbet ettim. Kahvaltıdan  sonra ailecek plaja gidiyorduk ve  akşam yemekten sonra ben yine plajda gün batımını izlemeye koşuyordum 😀 Sağolsun annem ve babam denizi çok sevdiğimi bildiklerinden bir şey demediler:D İki yaşından bu yana neredeyse her yaz tatile gittiğimizde annemle babama tuttururdum “noluuur denize gideliiim” diye onlar dinlenmek isterken “denizde de dinlenirsiniz noluuuur” diyeeee ısrar ederdim artık kimseye demeden kaçıp denize gidiyorum ailemde her çıkışımda denizde olduğumu biliyor hehe 😀 Deniz aşkım öyle büyük ki bazen etrafımdakileri bıktırabiliyorum hehe :DAkşamları ise ailemle limanda, çarşıda gezdik, bol bol sohbet ettik…

Bu tatilde sanırım yıllık meyvemi yedim. Normalde pek meyve yemem ama sürekli canım çilek, muz, şeftali vs. isteyince annem baya şok oldu 😀 Bir de ruhen ve fiziksel olarak o kadar yorulmuşum ki tüm stresi sıkıntımı atmak, kendime vakit ayırmak çok iyi geldi. Plajda deniz sesiyle uyuyakaldım bazen, deniz kokusunu hissettikçe daha da iyileştim. Okuduğum kitapla birlikte kendime daha çok değer verdim, kendimi sarmaladım. Kendime iyi geldim. Deniz, güneş, kum, doğa, rüzgar beni sardıkça şükrettim. Daha da çok şükredecek şeyler buldum. Başarılarım için kendimi tebrik ettim, başarısızlıklarımda “hadi kızım bir daha dene olmazsa dünyanın sonu değil ya” demeyi öğrendim. Akıp giden sadece zaman değil, duygularımız da akıyor bunu fark ettim. Tüm duyguları yaşamazsak robotlaşacağımızı aslında her duyguya açık olmamız gerektiğini öğrendim.

         Nereleri gezdim, neler yaptım? Daha detaylı şekilde gelecek, o yüzden takipte kalın canlarım 🙂 Sizler tatili nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu tatilde neler öğrendiniz benimle yorum olarak paylaşın lütfen! Bloğumu beğendiyseniz “takip et” butonundan, instagram, facebook, google plus ve pinterest üzerinden takip ederek yeni yazılarımdan haberdar olabilirsiniz. Kendinize çok iyi bakın, hoşçakalııın 🙂