Kadınlar günü yüzeysel kutlanıp hatta kutlanmayıp sadece indirim günleri olarak değerlendirilen ideolojik olarak benimsenmeyen, değerleri anlaşılmayan kadınların günü; hepimize kutlu olsun! Benim için özel günler özellikle sevgililer günü, doğum günü, (ilişkiye başlama tarihinden hariç) diğer günler çok şişirilmiş dışı güzelce süslenip beklentinin büyük tutulup beklediği an kutunun içinin boş çıkması kadar manasız… Kutlayanlara saygım sonsuz fakat beni tanıyanlar bilirler doğum günlerimde, kadınlar, gençler günlerinde en ufak hediye beklentisi, tebrik mesajı beklemem. Düşünsenize doğduğunuz gün bir sürü insan doğuyor ve ölüyor. Doğum insanlarda sevinç; ölüm hüzün sebebi… Aslında sadece özel günlere özgü bir mesele değil her saniye insanın ölmesi ve tepki verici sebebimin nedeni ecel diye adlandırılan normal olmayan ölümler… En açık örneği Ortadoğuda ölen onca canlar, kan revan içinde kalan ve bir lokma ekmek için çırpınan o canlar varken benim bir şey kutlamaya mecalim yok…
Kadınlar gününde de mesajlar bana o kadar ironik geliyor ki… Nedeni mi? Aslında hepimizin bildiği değersizlik… Kadın duygusaldır. Kadın duygularını gösterendir. Kadın yaşadığını anlatandır. İçerisinde volkan birikmesine sebebiyet vermeden acısını gösteren ve daima hakkını arayandır ki o yüzden yüzyıllar boyunca ön plana çıkarılamamıştır. Şimdiye kadar kadın erkek eşitliğini savunurdum ta ki bu yıla kadar… Kadın erkek eşit değildir benim gözümde artık fakat bu üstünlük yarışı olarak algılanmasın. Her şeyden önce iki kadın ya da iki erkek düşünün onlar birbirine benzerler mi? imkansız… Kaldı ki biyolojik olarak farklı olan yapıdayız. Eşitlik hukuk kurallarında geçerli olmadıkça ve sadece anayasada yazılı olarak kalmadığı sürece kadın haklarından ve erkek haklarından bahsedebiliriz. Kadınlar hakkında daha detaylı yazı gelecek özellikle bilim alanında yapılan çalışmaları yayınlayacağım, beklemede kalın. 🙂
Kadınlar gününde kimlerin tebriklerini kabul etmiyorum (emekçi kadınlar adına sadece kendimin değil !) ;
✔ Öncelikle kadınların tüm mesleklerde rahatça çalışamayacağı ortamı yaratan ataerkil yapının tebriklerini kabul etmiyorum. (Kadınların çalışma hayatına katılmalarını istemeyenlerin tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınların duygusallığıyla dalga geçip “kadın gibi” sözünü hakaret olarak algılayanların tebriklerini kabul etmiyorum. (kadınların hassasiyetini gözardı edip her şeyi kolay sananların tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınları bağnazlığa alıştıran programların tebriklerini kabul etmiyorum.(Bu tür programlarda kadınlara değer verildiğini gösterip sorgulamayan düşünce yapısını yerleştiren ve kendileriyle çelişenlerin tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınları; kız, bayan, kadın olarak kategorileştiren deyim yerindeyse bir meyveye benzetip farklı isim takanların tebriklerini kabul etmiyorum.(Büyükşehir Belediyelerinde kadınlara bayan diye hitap edilmesini teşvik eden ve o kartların okutulduğunda bayan kelimesini kullananların tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınların ne giymesi gerektiğini anlatan zihniyetlerin tebriklerini kabul etmiyorum.(Özellikle devlet büyüklerinin o mini etekle dışarı niye çıkıyorsun diyenleri ve onlara katıların tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınların hasretini küçük görenlerin tebriklerini kabul etmiyorum. (Özlemle sevgilisine sarılıp buz gibi tavırla karşılık veren tüm erkeklerin tebriklerini iki kere kabul etmiyorum.)
✔Kadınlar hakkında nutuk atan din adamı görünümlü dinsizlerin, tecavüzcülerin tebriklerini zibilyon kez kabul etmiyorum.(Diyanet İşleri Bakanlığı’nın kendi kızına şehvetle bakması normal açıklamasından sonra din kurumlarının kadınlarla ilgili söylediği söz ya da tebriklerini hiç kabul etmiyorum.)
✔Kadınların okuma özgürlüğünü elinden alan, okuyan kızlar kötü yola düşer zihniyetinin tebriklerini hiç kabul etmiyorum. (Küçük masum çocukların hayallerine sınırlama getiren aileler, tanıdıklar, öğretmenlerin kadınlarla ilgili değil hiçbir söylediğini kaale almıyorum.)
✔Kadın erkek farketmez hukuksal olarak haklarımı arıyorum diye çirkinleşen, kendillerini el üstünde herkesi elinin altında tutanları kaale almıyorum.( Kendiyle çelişenleri, haklarını nasıl arayacağını bilmeyenleri, sorunlarını kendileri çözemeyen okuyan cahillerin hiçbir tebriğini kabul etmiyorum.)
Her şeyden önce 8 Mart Emekçi Kadınların Gününü doya doya yaşamasına izin vermeyen altı tomalı üstü biber gazlı şiddetçilerin tebriğini zibilyon kez kabul etmiyorum.
Kadın dediğin güçlüdür, duyguludur. Duygusuyla güçlüdür. Bilir kadın isterse her şeyi yapabileceğini… En büyük intikamın unutmak olduğunu, umursamamak ve yoluna en iyisiyle devam etmesi gerektiğini… Kendisine zarar verdiği ne varsa silmesi gerektiğini ve bu silmeyi gerçekten başarabilmeyi içindeki gücünden almasını ve yoluna en sevdiğiyle devam etmesi gerektiğini bilir. Kadın kendisini sevsin işte o zaman her saniye asillik akar ruhundan… Kendini bir mercana dönüştürür; bilgili, sorgulayan, hakkını arayan ve alçakgönüllü… Kadın değerlidir, haklarını arayarak, sessizliğe ses olacak kadar da cesaretlidir. Kadını hafife almayın, yeri gelir sessizliğine kulak verin.. Yeri gelir o komik sohbetine bırakın kendinizi, romantik bir müzik eşliğinde dans edin, kulaklarına aşkı fısıldayarak… Aşk… Kadın eşittir aşktır. Fırtınalı, tutkun, delicesine aşk dolu, cesaretli ve güçlü…
Tüm aşk dolu, güçlü, cesaretli kadınların Kadınlar günü kutlu olsun ! 🙂
Sağlıcakla:)
Meryem Avcı