Merhaba, bloğuma hoş geldiniz 🙂
Geçen hafta salı günü yani 26.06.2018’de Ankara İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi‘nde yıllardır beklediğimiz oyuna gittik. Biz normalde üç senedir gitmek için fırsat arıyorduk ve bir delinin hatıra defteri oyununu Erdal Beşikçioğlu‘ndan izlemek istiyorduk. Lakin gelin görün ki bilet bulmak im-kan-sız… Biletix‘te satış başladığından birkaç saat sonra tükeniyor ee haliyle biz de bir umut sürekli sonra gideriz diyorduk. Haziran ayında birlikte çalışırken arkadaşım Biletix hesabına girip oyunun satışta ve biletlerinin olduğunu söyleyince sevinçten çığlık atmış olabiliriz. 😀 Arkadaşım hemen iki bilet kapmış ve sabırsızlıkla oyun gününü beklemeye başladık, birbirimize sürekli nasıl olacak acaba diye hayalimizdekini anlatıyorduk 😀
İçindekiler
Bir Delinin Hatıra Defteri Oyun Konusu
Baskıcı bir dönemde Çar 1. Nikolay’ın devrinde bir memurun hayatı anlatılıyor. Memur Poprişçin’in günlüklerini sahneye taşınmış şekli… Yaşadığı sıkıcı hayatı ve müdürünün kızına aşık olması ile devam eden bir süreç işleniyor. Bu aşk ile içinde bulunduğu sıkıntı iyice artar ve bu baskıcı sisteme teslim olmamaya çalışırken akli dengesini yitirir öyleki kendini İspanya kralı olarak görmeye başlar. Bu süreçte yaşadığı gel-gitler sahneleniyor oyunda ve sonunda Popriç akıl hastanesine kapatılır.
Bir Delinin Hatıra Defteri Oyun Yorumlarım
Öncelikle şunu belirteyim Erdal Beşikçioğlu’nun oyununu beklediğimize değdi çünkü oyunculuğu o kadar başarılıydı ki sürekli “aiy düşecek, bir şey olmasın” diye dua ettim. 😀 Çok aktif bir şekilde ve espritüel yaklaşımla oyunu sergiledi oyunu Beşikçioğlu…
Oyun İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’ndeydi ve yer numaraları yoktu. Öncesinde 45 dakika bir saat ayakta bekledik neredeyse… Keşke daha sistemli bir şekilde insanları bekletmeden içeri alsalardı dedik. Sonra oyunu beklerken yukarıdan bir ayak sallanıyor ama ben onu saksı sandım. Hani İzmir sokaklarında ayak saksı şekilleri var ya onun gibi bir şey sandım 😀 Arkadaşım Erdal Beşikçioğlunun ayağı olmasın falan dedi. Yok canım değildir herhalde dedim ve oyun başladı ayak sallandı ve aiy bir baktık Erdal Beşikçioğlu 😀 Arkadaşımla ufak bir gülme krizi geçirdik 😀 Sonra düşününce Tüy Kalemler “Marquis de Sade” Oyunu da benzer bir şekilde başladığını hatırladık ve iki oyun da gerçekten muhteşemdi.
Oyun aralarda izleyicilerle temas halindeydi ve çok eğlenceliydi. Özellikle makine ile yukarı aşağı doğru gittikçe insan bir ürperiyor bir şey olacak diye 😀 Bir de oyun yukarda olduğundan ensemizde bayağı bir ağrı hissettik ama her şeye rağmen müthişti.
Sistem eleştirisini, baskı dönemi inanılmaz güzel bir şekilde ele alınmış. Ayrıca sahne o kadar aktifti ki ve Beşikçioğlu’nun sesi kayıtlarla birleşince son bölüm çok etkileyiciydi. Oyunun ruhu çok güzel işlendi. Gerçekten emeği geçenlere çok çok teşekkür ederiz.
Hâlâ oyuna gitme şansınız olmadıysa mutlaka takip edin ve gidin! Pişman olmayacaksınız. Bir de son olarak değinmek istediğim farklı bir konu var. Lütfen tiyatroya ya da gösteriye gidiyorsanız oyun sırasında videoya almayın!! Gerçekten bu saygısızlık oluyor. Emeğe, sanatçıya, o salonda bulunan herkese! Bir de bunu oyuncunun gözünün içine bakarak yapmayın! Lütfen çok rica ediyorum!
Not: Oyun görselleri Google’dan alıntıdır.
Gezi, tiyatoro, gösteri ve hayatımda neler oluyor yazılarını okumak isterseniz bloğumdaki Hayata Dair kategorisine ışınlanabilirsiniz. 🙂
Bloğumda yayınlayacağım yazılardan haberdar olmak için Instagram, Facebook ve Google Plus hesaplarımı takip edebilirsiniz. Hoşçakalııın 🙂
2 yorum
Iyi ki gitmissin canim cok izlemek isterim ben de
Çok çok güzeldi abla, izleme fırsatın olursa kaçırma 🙂